Gitar-tr.com Reklam Vermek için Tıklayınız...

  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  Forumu AraArama  YardımYardım
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Gitarist
 Gitar-tr.com FORUM : Gitarist
Konu Konu: MILLI MARSIMIZIN HIKAYESI Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Mesaj << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
gismonti
Yeni Üye
Yeni Üye
Simge

Kayıt Tarihi: 2010-13-Kasim
Ülke: Turkiye
Aktif Durum: Pasif
Gönderilenler: 18
Gönderen: 2010-18-Kasim Saat 17:20 | Kayıtlı IP Alıntı gismonti

 

1 GÜFTE 12 BESTE  (2008 PROJESINDEN ALINTIDIR)
Marslari indir http://hotfile.com/dl/83274456/7c4235b/Milli_Marn_yks_(2010) .rar.html
Yil 1920... Osmanli Imparatorlugu'nun yabanci güçler karsisinda dizleri üzerine çöktügü günlerde Türk halki maglubiyeti kabullenmemis, "kendi göbegini kendi kesmeye" karar vermis, özgürlük tutkusu Mustafa Kemal Pasa'nin önderliginde Anadolu'nun her kösesini sarmisti. Osmanli Devleti'nin baskenti Istanbul'da süren umutsuz bekleyisin tersine Anadolu, heyecan ve umut dolu, küllerinden dogan yeni bir ülkenin dogusuna taniklik ediyordu. Ankara'da olusturulan hükümet, ömrünü doldurmus Osmanli Devleti'nin karsisinda Türk milletinin yepyeni bir heyecanla, kendi gelecegini belirlemek üzere ipleri eline aldigini gösteriyordu.
Ankara'da milli heyecanin doruga ulastigi yer, 23 Nisan 1920 tarihinde kurulan Millet Meclisi'ydi. Mustafa Kemal Pasa'nin yayinladigi bir bildiriyle, 23 Nisan 1920 Cuma sabahi erken saatlerde, Ankara'da bulunan herkes Meclis binasi çevresinde toplanmisti. Haci Bayram Camii'nde kilinan namazin ardindan Meclis'te bir tören düzenlenmis, ardindan saat 13:45'te, Ankara'ya gelebilen 115 milletvekili Meclis salonunda toplanmisti. En yasli üye sifatiyla toplantiya baskanlik yapan Sinop Milletvekili Serif Bey, Büyük Millet Meclisi'nin kurulusunu tüm dünyaya su sözlerle duyuruyordu:
"Istanbul'un yabanci kuvvetler tarafindan isgal olundugu ve bütün temelleri ile halifelik makaminin ve hükümet merkezinin bagimsizliginin yok edildigi hepimizce bilinmektedir. Bu duruma bas egmek, milletimizin, teklif olunan yabanci köleligini kabul etmesi demektir. Ancak tam bagimsizlik ile yasamak için kesin olarak kararli bulunan ve ezelden beri hür ve basina buyruk yasamis olan milletimiz, kölelik durumunu son derece ve kesinlikle reddetmis ve hemen vekillerini toplamaya basliyarak Yüksek Meclis'imizi meydana getirmistir. Milletimizin iç ve dis tam bagimsizlik içinde alin yazisinin sorumlulugunu dogrudan dogruya yüklenip, kendi kendisini yönetmeye basladigini bütün dünyaya ilan ederek, Büyük Millet Meclisi'ni açiyorum."
Iste bu sözler, gelecekteki Türkiye Cumhuriyeti'nin de habercisiydi. Halk, bundan böyle Istanbul'daki padisah tarafindan degil, kendi iradesini temsil eden Ankara hükümeti tarafindan yönetilmek istedigini açikça ortaya koymustu. Milleti temsil etme yetkisi Meclis'e verilmisti. Bu yeni düzende yapilmasi gereken çok sey, atilmasi gereken çok adim vardi. Bunlardan biri de, artik milletin hep bir agizdan söyleyip bütünlesecegi bir milli marsin tespit edilmesiydi.

Milletin sesi dünyaya yayiliyor
Millet Meclisi'nin kuruculari, Milli Mars'in ve marsla birlikte okunacak sözlerin bulunmasi için en uygun yolun herkese açik bir yarisma açmak olduguna karar verdiler. Bu amaçla görevlendirilen Maarif Vekâleti (Egitim Bakanligi) önce güfte için bir yarisma açti. 1921 yilinda Mehmet Akif'in siirinin Millet Meclisi tarafindan kabul edilmesinden sonra sira müzige geldi. Bu yönde yapilan duyurunun ardindan Türkiye'nin dört bir yanindan notalar gelmeye basladi. Yarismaya gönderilen bestelerin sayisi konusunda çesitli kaynaklarda çeliskili bilgiler bulunmasina ragmen, kayitlara göre 55 beste degerlendirmeye tabi tutuldu. Bu bestelerin sahipleri arasinda dönemin ünlü müzik adamlarinin yani sira bestecilik vasfi öne çikmayan, ancak kalbi milli heyecanla atan müzik ögretmenleri, hatta yurtdisinda ögrenim gören kisiler dahi vardi.
Yarismaya katilim yeterliydi. Ancak bu sirada Anadolu'daki savas iyice kizismis ve konu önceligini yitirmisti. Yönetici kadrolarin yogun olarak Anadolu'da devam etmekte olan savasla ilgilenmeleri nedeniyle yarismanin birincisini tespit etmek mümkün olmamisti. Bu belirsizlik durumu, ilginç bir gelismeyi de beraberinde getirmisti. Yarismaya beste gönderen bazi müzik ögretmenlerinin, görev yaptiklari bölgelerde kendi bestelerini okutmalari nedeniyle, yurdun degisik yerlerinde, farkli farkli Milli Mars'lar çalinip söylenmeye baslamisti. Nitekim Edirne ve çevresinde Ahmet Yekta Bey'in, Istanbul'da Mehmed Zati ve Ali Rifat Beylerin, Izmir ve Eskisehir civarinda Ismail Zühdü Bey'in, Ankara ve çevresinde ise Osman Zeki Bey'in besteleri çaliniyordu.
Bu belirsizlik, ülkenin tam olarak düsman isgalinden kurtarilisina kadar sürdü. Cumhuriyetin kurulmasindan sonra milli mars konusu bir kez daha gündeme geldi. Artik, yeni Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil edecek milli marsin tespit edilmesi ve ülkenin her yaninda ayni marsin okunmasi arzu ediliyordu. Nihayet 1924'te Encümen-i Musiki bünyesindeki bir komisyon tarafindan yapilan degerlendirme sonucunda Ali Rifat Çagatay'in bestesi milli mars olarak kabul edildi.
1921'de açilan yarisma böylece geç de olsa tamamlanmis, üç yili askin bir sürenin sonunda, arzu edilen Milli Mars tespit edilebilmisti. Ne var ki seçilen müzigin Milli Mars'a uygunlugu bir tartisma konusu olarak kalmisti. Pek çok kisi Ali Rifat Bey'in bestesinin Bati müzigi kaliplarina uymadigini düsünüyor, bir milli mars için fazla agir oldugunu öne sürerek degistirilmesi gerektigini savunuyordu. Elestirilerin dozunun giderek artmasi üzerine, sonunda 1930 yilinda Milli Mars'in degistirilmesi gündeme geldi ve Cumhurbaskanligi Senfoni Orkestrasi Sefi Zeki Üngör'ün bestesinin yeniden düzenlenmesiyle, halen kullanilmakta olan Milli Mars ortaya çikti.
Istiklal Marsi için açilan yarismada baslangiçta bestelerin degerlendirilmek üzere Paris Konservatuvari'na gönderilmesi düsünüldü. Bu fikre en fazla tepki veren isimlerden biri, Kâzim Karabekir Pasa'ydi. Karabekir, tepkisini sözleri ve bestesi kendisine ait "Türk Yilmaz" adli alternatif bir mars yaratarak gösterdi.

Istiklal Marsi Meclis'te: "Her isimiz bitti de marslara mi kaldik!"
1921 yilinda Istiklal Marsi yarismasina besteler geledursun, Meclis'te baska birçok konuda oldugu gibi bu konuda da hararetli tartismalar yasaniyor, hatta kimi mebuslar bunun son derece zamansiz ve gereksiz bir girisim oldugunu iddia ediyordu. Nitekim tutanaklara göre 1 Kasim 1921 tarihli oturumda, Meclis'te söyle tartismalar cereyan ediyordu:
Durak Bey (Erzurum) - Reis Bey rica ederim, her isimiz bitti de simdi marslara mi kaldik? Bunari birakalim, beyhude vakit geçiriyoruz. Birakiniz rica ederim, birakalim bu münakasalari, baska seylere geçelim. Memleket kan agliyor. (Gürültüler)
Tunali Hilmi Bey (Bolu) - Onun kudsiyetini takdir etmiyen agzini açmasin. (Gürültüler) Zira burada milli mars üzerine bahsolunuyor. Milletin marsi mukaddesdir. O mukaddesata karsi marsi takdir etmek lazim. (Siddetli gürültüler) Ona hürmet lazim. Ankara bütün isini yapacakdir. Bu yetim kendi göbegini kendi eliyle kesdi. Ve bugün sinni rüsde vasil olmusdur [rüsdünü ispat etmistir]. Bu mars Istanbul'a gidemez. Ankara her seyi kendisi yapar. (Alkislar)
Türkiye'nin marslari
Her medeni ülkede, o ülkenin bagimsizlik serüvenini temsil eden bir milli mars çalinip söylenirken, Osmanli Imparatorlugu'nda marslar padisahlar adina özel olarak besteleniyordu. Tahta çikan her yeni padisah, genellikle yabanci bir besteciye, kendisi için bir mars hazirlatiyor, bu marslar da o padisahin adiyla aniliyordu. II. Mahmud için bestelenen "Mahmudiye", Abdülmecid için bestelenen "Mecidiye" ve Abdülhamid için bestelenen "Hamidiye" marslari, bunlardan bazilariydi.
Bir milli marsin bulunmayisi, özellikle Türk delegasyonunun yurtdisindaki temsil görevlerinde büyük sikintilara, hatta bazi gülünç olaylara neden oluyordu. Örnegin bir sporcu grubu yurtdisindaki bir etkinlik sirasinda milli mars yerine "Hamsi Koydum Tavaya" türküsünü uydurmak zorunda kalmis, Resadiye harp gemisinin Ingiltere'deki teslim töreni sirasinda da denizcilerimiz Türk milli marsini okumaya davet edilince "Entarisi Ala Benziyor" türküsüyle durumu geçistirmeye çalismisti.

Proje nasil hayat buldu
Milli Mars için yarismaya gönderilen bestelerin notalarinin bulunarak yeniden seslendirilmesi projesi, arastirmaci-yazar Mehmet Altun'un Istiklal Marsi hakkinda yaptigi bireysel arastirmalar sirasinda ortaya çikti. Daha önce yapilan birçok degerli arastirmaya ragmen Milli Mars'in ilginç öyküsünün kamuoyunda fazla bilinmedigini ve daha önce hiç müzik yönüyle degerlendirilmedigini gören Altun, konunun daha genis kitlelerle paylasilmasi için hazirladigi projeyi Tekfen Vakfi'na götürdü. Böyle bir projeyi hayata geçirmenin cumhuriyete ve onu kuranlara bir gönül borcu oldugunu düsünen Tekfen Vakfi ise destek ve isbirligi karari alarak, bu alanda yapilacak daha kapsamli bir arastirmaya öncülük etti.
Projenin ilk günlerinde en çok merak edilen konu, yarisma kapsaminda degerlendirmeye tabi tutulan 55 bestenin kaç tanesinin notalarina ulasilabilecegiydi. Gerek bu notalarin bulunabilmesi, gerekse öykünün ayrintili bir sekilde ortaya çikarilabilmesi için hizla arastirma faaliyetine girisildi. Istanbul ve Ankara'da çok sayida kütüphane, arsiv, kisisel koleksiyon tarandi; orijinal belgelere ulasabilmek için Basbakanlik Osmanli ve Cumhuriyet arsivlerine basvuruldu; TBMM kütüphanesi ve Milli Egitim Bakanligi arsivi gibi birincil kaynaklarla iliskiye geçildi. Böylece hem güfte ve beste yarismalarina, hem bu yarismalara gönderilen eserlere dair çok sayida belge toparlandi. Bu belgeler kapsamli bir çalismaya kaynaklik edecek nitelikteydi.
Diger taraftan arastirmalar, yarismaya katilan bestelerden ne yazik ki pek azinin notalarinin günümüze ulasabildigini ortaya koydu. Çesitli nedenlerle yok olan ve korunamayan orijinal notalardan 11 tanesi gün isigina çikarilabildi. Bu notalar Rauf Yekta, Ali Rifat (Çagatay), Ismail Hakki (Aksoy), Halit Lemi (Atli), Ismail Zühtü (Ates), Zati (Arca), Ahmet Yekta (Madran), Mustafa (Sunar), Abdülkadir (Töre), Kâzim (Uz) ve Osman Zeki (Üngör) gibi bestecilere aitti. Ayrica Kâzim Karabekir Pasa'nin yine ayni dönemde yarisma disi olarak besteledigi, güftesini de kendisi yazdigi "Türk Yilmaz" adli eser de digerlerinin yanindaki yerini aldi.
Bugüne kadar kamuoyu önünde hiç seslendirilmemis olan Milli Mars bestelerinin özel bir konserde, Tekfen Filarmoni Orkestrasi tarafindan seslendirilmesini saglamak için, öncelikle notalarin orkestra düzenlemelerinin yapilmasi gerekiyordu. Bu konuda, projenin sanat danismani ve ayni zamanda bestecilerinden biri olan Mimar Sinan Üniversitesi Konservatuvari Kompozisyon ve Orkestra Sefligi Anasanat Dali Ögretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Uçarsu'nun öncülügünde, birçok degerli Türk bestecisiyle ortak bir çalismaya girisildi. Bu görevi büyük bir heyecanla kabul eden Nevit Kodalli, Hüseyin Sermet, Emre Araci, Turgay Erdener, Ertug Korkmaz, Özkan Manav, Çetin Isiközlü, Betin Günes, Ayse Önder ve Murat Kodalli, notalarin özüne sadik kalarak, eserleri yeniden düzenledi.
Büyük bir ekip çalismanin sonucunda gerçeklesen projenin son asamasi, 24 Ekim 2008 aksami Istanbul Lütfi Kirdar Kongre ve Sergi Sarayi'nda Tekfen Filarmoni Orkestrasi tarafindan verilecek konser olacak. Istiklal Marsi'nin bir kez daha zihinlerimizdeki yerinin tazelenmesini hedefleyen konserde, bugüne kadar hiç seslendirilmemis mars bestelerinin dinleyicilerle paylasilmasiyla bir ilke imza atilacak. Sef Saim Akçil yönetimindeki Tekfen Filarmoni Orkestrasi ile birlikte, TRT Istanbul Gençlik Korosu, Senol Talinli (tenor), Sumru Agiryürüyen (vokal), Hüseyin Sermet (piyano), Ercan Irmak (ney), Göksel Baktagir (kanun) ve Yurdal Tokçan (ut) gibi usta isimler konserde sahne alacak. Ayrica o dönemin atmosferini seyirciye daha iyi hissettirmek amaciyla eserler arasi geçislerde, tiyatro yönetmeni Yücel Erten'in sahneye koydugu anlati ve anekdotlara da yer verilecek. Bu sayede Milli Mücadele Dönemi'nin duygulari Çetin Tekindor'un anlatimiyla yeniden yasatilmis olacak.
Konsere ek olarak, seslendirilen eserlerin kaliciligini saglamak üzere konserin ertesi günü stüdyoda bir CD kaydi gerçeklestirilecek. Tekfen Vakfi adina Tekfen Holding Kurumsal Iletisim Koordinatörlük bölümü tarafindan yürütülen bu çalismalari, konserle eszamanli olarak yayimlanacak bir kitap tamamlayacak. Uzun bir arastirma sürecinin sonunda hazirlanan belgesel niteligindeki bu kitap, Istiklal Marsi'nin bilinmeyen öyküsünü nesilden nesile aktarmak üzere kütüphanelerdeki yerini alacak.


Kaynak: http://www.muziklihayatlar.blogspot.com/

 
Yukarı Dön Göster gismonti's Özellikler Diğer Mesajlarını Ara: gismonti Ziyaret gismonti's Ana Sayfa
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce Giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Copyright ©1998-2006 
Gitar-tr.com
Design And Coded By ZezeroN Tech



Bu Sayfa 0.2031 Saniyede Yüklendi.